Hürrem | Konular | Kitaplar

Kanuni

Kanuni devri

Osmanlı, fethettiği yerleri asla sömürmedi. Almadı. Hep verdi. Bu yerlere yatırım yaptı. İngilizler, Vehhabilere altın vermek suretiyle İstanbul’dan Medine-i Münevvereye uzanan demir yolunun raylarını söktürdüler. İstasyonları tahrip ettirdiler.

Kaldı ki o tarihte petrol yok idi. Bazı Türk düşmanlarının Arap ülkelerini sömürdünüz şeklindeki sözleri iftiradır. O tarihte kum tepelerinden başka bir şey yoktu.

Yavuz Sultan Selim bu mübarek topraklarda iken Hakim-ül Haremeyn (Mekke ve Medine’nin hâkimi) denilmesine itiraz etmiş ve “Hizmetkârı” denilmesini istemiştir.

Harem ve Hürrem

Harem yıllardır tartışılır...
“Koltuk Oryantilisti” dediğimiz Avrupalı tembellerin oturdukları yerden yazıp çizdikleri “eser”ler (roman ve resimler) bizim “yerli yabancı”lara “kaynak” teşkil ediyor...
Tabiatıyla da ortaya bir “Roma haremi” çıkıyor.
Allah’ınızı severseniz, söyler misiniz, şu dizideki Kanuni’nin adı “Constantin”, Hürrem Sultan’ınki “Aleksandra”, diğer kadınların ve erkeklerin “Mari, Despina, Dimitri, Yako” olarak değiştirilse, ekrandaki saraya da “Topkapı Sarayı” yerine “Roma Sarayı” dense, yadırgar mısınız?
Görüntüde bir namaz sahnesi dışında (o da acemice) bize dair hiçbir şey yok!
Kadınlarda yaka-bağır açık, erkeklerde dindarâne bir teveccüh hak getire...
Herkes raks etmenin, gönül eğlendirmenin peşinde...
Hayır, bu “Topkapı Sarayı” değil.

Muhteşem Süleyman..

Aziz İstanbulumuzun en güzel camilerinden birisi de Süleymaniye Camii Şerifi’dir..
1551-1558 yılları arasında Mimar Koca Sinan tarafından Kanûnî Sultan Süleyman adına yapılmıştır ve gerçekten mimari bir şahaserdir..
Kanûnî Sultan Süleyman.. Büyük bir padişah, fadıl bir zat, kâmil bir Müslümandır..
Süleymaniye Camiinde, ulu padişah Hakkın rahmetine kavuştuğu vakitten günümüze kadar farz namazları öncesi ruhuna dualar gönderilir.. Müezzinler; “Sahibül Hayrad Vel Hasenad, Cennetmekân, Firdevs-i Aşiyan, Ebül Fethi Vel Megazi Sultan Süleyman Han Aleyhirrahmeti Vel Gufran Hazretlerinin ruhu için, Fatiha!..” diyerek dua ederler..

Kanuni kadar romantik ve edip biri yoktur

Muhteşem Süleyman büyük bir mareşal, usta bir kuyumcu, beğenilen bir şairdi. Yaptıklarını ve yaşadıklarını, bir hükümdarın ne olduğunu anlayarak değerlendirmek gerekir. Kanuni üzerinden aleme ders vermek manasızdır

Çağdaşı olan Türkler ve bütün imparatorluk tebaası ona Kanuni demeyi tercih etti; oysa yaptığı kanunlar kendisinden evvel yapılanların bir derlemesi gibidir. Bu kanunnameler toplumun hayatı için elzemdi. Kanuni de hepsinden daha mükemmelini yaptı. Arazi meselesinin düzenlenmesi en önde gelenidir, bu nedenledir ki tebaası onu “Kanuni” diye nitelendirdi. Ama bütün dünya ona “Muhteşem” diyordu.

Muhteşem çarpıklık

Tartışmayı biliyorsunuz. 2011'in başlamasıyla birlikte, özel bir TV kanalında bir dizi yayınlanmaya başladı. "Muhteşem Yüzyıl" adını taşıyan dizide, Batılıların "Muhteşem Süleyman" adını verdikleri Osmanlı hükümdarlarından "Kanuni Sultan Süleyman Dönemi" anlatılıyor. Ama ne anlatım.

Birtakım TV kuruluşları var ki, olaylara yalnız cinsellik üzerinden bakıyorlar. Bunu hayat anlayışı haline getirmişler. İşte, söz konusu dizide de aynı anlayış hakim. Gücünü hak ve adalete bağlılıktan alan ve büyüklüğünü bütün dünyanın kabul ettiği harp meydanlarının hükümdarını bu üslupla anmak oldukça düşündürürcü değil mi?

İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif'in

Donanma ilerlerken muzafferan ileri
Üzengi öpmeye hasretti Garb'ın elçileri

şeklindeki mısraları daha çok Kanuni dönemi için söylenmiştir. Kanuni dönemini filme alacak bir yönetmen, mehter marşlarında ifade edildiği üzere, Avrupa içlerine akınlar düzenleyen ecdadımızın şanlı zaferlerini ekranlara getirmeli:

Allah yoluna cenk edelim, şan alalım şan
Kur'an'da zafer vaadediyor Hazreti Yezdan.

Kanunî'yi tartışalım, peki ya Atatürk?

Muhteşem Yüzyıl dizisi ile Hür Adam filminin aynı dönemde gündeme gelmesi tevafuk olmuştur. Birinde Kanuni karakteri tepki çekti, diğerinde Said-i Nursi'nin Atatürk karşısında ayak ayak üstüne atarak oturuşu ve konuşurken parmağını sallaması.

Tevafuk dediğim bu; herkes kendi 'kutsalı'nı savunmakla meşgul. Üstelik savunulan da tarihî hakikatler değil, bugünkü mevziler. Aslında diziler ve filmler üzerinden 'güncel bir siyaset' mücadelesi veriliyor. Verilsin, kimse buna itiraz edemez; ancak meşru bir siyasal mücadeleyi 'kutsanmış şahsiyetler' üzerinden yapmakla bir yere varmak mümkün değil. Bu, ancak 'tartışmayı kapatan' bir işlev görür. Oysa bizim tartışmaları kapatmaya değil bugünü normalleştirmek adına sonuna kadar açmaya ihtiyacımız var.

Kanuni döneminde en önemli olay neydi?

Tabii ki Hürrem Sultan değildi.
Rodos'un fethi, Mohaç ve I. Viyana Kuşatması da değildi.
Osmanlı Devleti'ndeki şehzade isyanları da değildi.
Bu ifademizden bu olayların önemsiz oldukları gibi bir netice çıkmamalıdır. Bu olaylar, Osmanlı Devleti'nin geleceğini de Avrupa'nın ve Ortadoğu'nun geleceğini de, Kuzey Afrika ve Doğu Akdeniz'in geleceğini de çok yakından etkilemiştir.

Ancak, bizim bahsedeceğimiz olay bütün Akdeniz'i, onun tarihsel önemini, Akdeniz ülkelerinin geleceğini, Avrupa'da ki kuzey ve güney dengesini tek kelimeyle bütün dünyanın geleceğini çok yakından ilgilendirmiş hatta, iddialı bir tabirle belirlemiştir.
1498'de Portekizliler Vasco de Gama vasıtasıyla Afrika'nın Ümit Burnu'nu dolaşıp Hindistan'a ulaştılar. Güçlü donanmalarıyla Hint sahillerini ellerine geçirmeye başladılar. Suriye ve Mısır üzerinden Akdeniz'e gelen malların önü kesildi. Akdeniz ülkelerinin ve Osmanlıların bundan elde ettikleri gelirler giderek azalmaya başladı.

Kanuni’yi Koruma Kanunu mu çıkartalım?

Sayın Bülent Arınç çok haklı: “Kanuni’yi Koruma Kanunu” çıkarmak gerekecek bu gidişle. Atatürk filmlerinde gerçeğe uymayan sahneler oldu mu, kıyametleri koparanlar, aynı şey Kanuni’nin başına gelince ‘Canım, sanatçının özgürlüğü vs.’ gerekçelerine sığınıyorlar. İşine gelince tarihe saygı iste, gelmeyince vur abalıya!

Zihinlerimizdeki Oryantalist ipoteği bir kere daha bütün parlaklığıyla sergileyen “Muhteşem Yüzyıl” dizisi, Türkiye’ye “sahte bir tarih” yutturarak milyonların zihnini karıştırıp Harem ve Hürrem efsanelerinin ateşini biraz daha körükleyeceğe benziyor. Tarihî gerçeklere attığı çalımların ise haddi hesabı yok.

Birilerinin bize “yanlış baba”yı gerçek baba diye seyrettirmelerinden bıktık, usandık. Ecdadımızın kendi nefesiyle arz-ı endam edeceği bir tarihî filmi daha ne zamana kadar bekleyeceğiz?

Bence dizinin temel sakatlığı, bakış açısında. ‘Ticari olarak ne getirir?’ diye bakıldığı o kadar açık ki, bütün kurgusu, cinselliğe odaklanmış. Belki de adını “Muhteşem Haremistan” koysalardı daha dürüst davranmış olurlardı.

Osmanlı'nın böyle anlatılması doğru değil

Kanuni Sultan Süleyman'ı konu aldığı ileri sürülen 'Muhteşem Yüzyıl' dizisine Bakan Kavaf'tan da tepki geldi: "600 yıl boyunca üç kıtaya hükmetmiş bir imparatorluktan bahsediyoruz. Osman-lı'yı o şekilde anlatmak doğru değil."

Kanuni Sultan Süleyman'ın anlatıldığı iddia edilen ve fragmanları ile tepki çeken 'Muhteşem Yüzyıl' dizisine bir eleştiri de kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'tan geldi. Osmanlı ile ilgili filmlerde hep harem vurgusunun yapılmasını doğru bulmadığını söyleyen Kavaf, "600 yıl boyunca üç kıtaya hükmetmiş bir imparatorluktan bahsediyoruz; Osmanlı'yı o şekilde anlatmak doğru değil." diyor.

Bizim Kanuni- 3

Bugün haber sitelerinde Muhtaşem Yüzyıl ismi ile yayınlanacak olan dizi filmin fragmanından rahatsız olan izleyicilerin RTÜK’e beşbinin üzerinde şikâyet telefonları okuduk. Bu telefonlarında aynı zaman diliminde yapılan şikâyetlerin toplamının yüzde seksenini teşkil ettiği, bir proglamla alakalı olarak yapılan en yoğun şikâyet olduğu, daha da önemlisi filmin sadece fragmanlarının bu rahatsızlığı doğurduğu filmin tamamı yayınlandığında ne olacağının bilinmediği de aynı haber sitelerinin haberleri arasındaydı.

Bu rahatsızlığın kaynağı neydi acaba?

Ahmet Altan'a harem cevabı

Maksadım ne bir kişiye saldırmak, ne de Osmanlı padişahlarına methiye mecmuası meydana getirmektir. Maksadım, bu âlemde gizli kalmayan hakikatleri beyan etmektir.

Geçenlerde Taraf Genel Yayın yönetmeni Ahmet Altan, tam bilemediğinden olsa gerek, bir yazısında şu soruyu sormuştu: “Bir haremi olan birinin kadınlara düşkün olmadığına inanmak mümkün mü?” Bu ve bunun gibi sorular soran Ahmet Altan ve gibileri, hangi kaynağa dayanarak bunları söylüyorlar doğrusu çok merak ediyorum... Öncelikle Harem’in ne manaya geldiğini bilmek lazım:

Harem; Arapçada yasak ve gizli anlamındadır. Osmanlı devletinin yönetim merkezi olan Topkapı Sarayı’nın en çok duyulan, konuşulan, merak edilen ama en yanlış bilinen yeridir. Harem padişahın evidir ve insan hayatının gizli ve kapalı bölümünü ifade eder.

Bizim Kanuni-2

‘Bizim Kanuni de nereden çıktı, kaç Kanuni var ki?’ diyen okurlarımız oldu dünkü yazımızdan sonra. Biz de onlara bugünkü yazımızla meselenin izaha kavuşacağını anlatmaya çalıştık. Kısa bir hatırlatma yapacak olursak:

Bir özel kanal ‘’Muhteşem Yüzyıl’’ ismiyle Kanuni Sultan Süleyman Devri’ni dizi olarak göstermeye karar vermiş. Vermiş de biz o dizinin fragmanlarında gördüğümüz Kanuni’yi tanımadığımızı belirtmiştik dünkü yazımızda. Üstüne üstlük bu yetmiyormuş gibi, belli köşe yazarları mevzuya balıklama atlayıp efkârı iyiden iyiye bulandırmaya başladılar.

Bizim Kanuni, Onların Muhteşem Süleymanı - 1

Tarih objektif verilerden azade, his ve fantezi dünyasının merceği altında ele alınırsa, karşımıza tarihi olaylardan ve tarihi şahsiyetlerden ziyade, bugünün değer yargılarına bürünmüş kişi ve olaylar çıkar. Mesela önümüzdeki günlerde özel kanalların birinde Muhteşem Yüzyıl ismiyle bir dizi film yayınlanacak. Dizi ağırlıklı olarak Kanun-i Sultan Süleyman devrine ve Sultan’ın biyografisine odaklanmış görünüyor. Her ne kadar film de olsa, dizideki olayların gerçeklerden esinlenmesi, en azından gerçek olaylar etrafında kurgulanması beklenir. Hele hele tarihi şahsiyetlerin ruhaniyetini incitecek, o şahsiyetlere şöyle ya da böyle bugün saygı besleyen insanları üzecek iftira vari senaryolardan kaçınmak lazım, başında da belirttiğim gibi her ne kadar film de olsa.

Kanuni Sultan Süleyman'a İftira

Kanuni Sultan Süleyman'ın hayatını ekranlara taşımaya hazırlanan Muhteşem Yüzyıl dizisinin fragmanları izleyiciden ve tarihçilerden büyük tepki gördü

Kanuni Sultan Süleyman'ın hayatını ekranlara taşımaya hazırlanan Muhteşem Yüzyıl dizisinin fragmanları izleyiciden ve tarihçilerden büyük tepki gördü. Kanuni'nin içki içtiği, harem hayatını cinsellikten ibaret gösteren dizi çarpık bilgilerle dolu.

Kanuni Sultan Süleyman'ın hayatından kesitler sunma iddiasıyla çekilen Show TV'nin yeni dizisi Muhteşem Yüzyıl, Osmanlı Devleti'ni kendi zihinlerinde oluşturdukları 'harem'den ibaret sananların çarpık tarih anlayışını bir kez daha gözler önüne serdi.

FRANSA KRALI'NIN KULAĞINI ÇEKEN KANUNİ



Osmanlı devletinin sınırları Avrupa içlerine kadar uzandığı mühteşem süleyman devrinin fransa'sınında kadın ve erkeğin birbirine sarılarak dans ettikleri haberi Kanuniye ulaşınca Osmanlı hakanının zamanın Fransa kralına bir mektup yazıp, mektubunda:

"Ben ki;kırksekiz krallığın hakanı Sultan Suleyman Han'ım.Seferimden aldığım habere göre ,memleketinizde dans namı altında kadın-erkek birbirine sarılmak suretiyle herkezin gözü önünde faydasız işlerişlemekte olduğunu işitmişimdir.

....İş bu rezaletin memleketime de sirayeti ihtimali muvacehesinde name-i hümayunum yed'inize(elinize) bulaşmasından itibaren derhal son verildiği taktirde,bizzat orduya hümayumumla gelip men'e muktedirim ."