Batılıların Muhteşem Süleyman ile Hayreddin paşa arasında geçen yazışma

«...Sen ki Lalam, Cezayir Beylerbeyi, Gazi Hayreddin Paşasın... Her ahvalin, katımızda ma´lûmumuz olmuştur... Dünya ve âhirette, yüzün ak olsun. Cezayir önünde, iki BURC feth eylemişsin; gâzân mübârek olsun, Ol gazanın nişanesi olarak sana, iki hil'at ve iki sorguç gönderdik. Teberrüken ras kılasın. Kattâreyi (Kılıcı) beline asıp, cihad idesün. Seni ve cümle yoldaşlarını, Allahü Teâlâ'nın birliğine ısmarladık..

Es-Sultan İbnüs - Sultan, Süleyman Hân...»

Bu Hatt-i Hümâyûnu ve Padişah armağanlarını alan Barbaros Hayreddin Paşa, şunları yazıyor :

«...Hil´at-i fâhireyi (Padişah armağanı kaftanı) sırtıma giyip, sorguçları sarığıma sokup, kattâreyi boynuma astım...

Som sırma âyetler yazılı, yeşil sancağı ve al filândırayı, Paşa kapımızın üstüne diktirdim. Cümle ehali gelip Sancağı Padişahî'yi ziyaret ettiler. Hepsi hayrette kalırlardı.

Üç gün Hil'ati giydim. 3 gün içinde, bütün Gazilere ve zengin fakir, cümle ehâliye ziyafetler çekip, sofralar verdim... Havuzlar İçinde, şekerli şerbetler ezildi : İçene sıhhat!.. Güğümlerde kahveler taştı: İçene sıhhat!..

Çok yetim kızları everip, çok öksüz oğlancıkları sünnet ettirdim... Çünkü bizim gibi zaif ve günahkâr bir kulun, Zıllullah'tan (Padişahtan) duâ alması; hep o fukaranın ve gurabânın (gariblerin) duaları berekâtıyledir...»

fazilet takvimi