Halvet

Halvet ne demek, gerçek anlamı nedir


Halvet tasavvufta yalnız bir kenara çekilip dua ve ibadetle meşgul olmak anlamına gelmektedir. Dini bir terimi ne yazık ki cinsellikle ve cinsel ilişki ile birleştirerek gerçek anlamını bozmuş durumdalar. Bu da üzücü bir durum. Halbuki halvet kişinin kendi ile başbaşa kalıp kendi iç haline dönebilmesidir.

Dizide geçen osmanlıda padişahın halvet'i durumuna ise Sahih halvet denilir. Yani eşlerin hiç kimsenin göremeyeceği ve istekleri dışında kimsenin giremeyeceği (dizi ekibide dahil) kapalı veya kapalı sayılan bir yerde yalnız kalmaları demektir. Bazı bakımdan gerdek gecesi ile aynı sonuçları doğurmaktadır. Hükmü gerdek (zifaf) diyebileceğimiz bu durumda da kadının mehrin tamamı üzerindeki hakkı kesinleşir.

En fazla 4 cariyeyle nikah kıyılabilir


Prof. Ahmet Akgündüz, padişahların 'çok eşliliği' ve cariyelerle halveti konusuna ise şöyle açıklık getirdi:

"Bir padişah, veya siz, isteseniz İslam'a göre, İslam hukukuna göre bir cariye ile de nikah kıyabilirsiniz. Nikah kıydığınız an, o cariye sizin hanımız olur. Nikah kıydığınız cariyelerin sayısı dördü geçemez. Bu önemli bir hukuki statü. Şayet bir çocuğu olur ise o cariyeyi hür hale getirmek mecburiyetindesiniz."

Akgündüz, harem mektebine alınan cariyelerin zekâlarına, ahlaklarına ve güzelliklerine göre, evvela haremin hizmetçi statüsündeki grubu olan cariye, kalfa ve ustalar makamlarına ve sonra da Padişahlar tarafından seçilmeleri halinde Padişah ile karı koca hayatı yaşayan gözde, ikbal, kadın efendi ve neticede valide sultan payelerine kadar yükselme imkânlarına kavuşabildiğini anlattı. Akgündüz, sarayda sayıları bazı dönemler 500'e kadar ulaşan cariyelerin çok büyük bir kısmının hizmetçi grubundan olduğunu dile getirdi.

Padişah hanımları hakkında bilgi

Bir kısım yazarlar padişahların harem hayatını bir sefahet ve gayr-ı meşru eğlence hayatı gibi takdim etmeye çalışmaktadırlar. Bunların dayandıkları mehazlar genelde Avrupalı gözlemcilerin, gezginlerin, düşünürlerin hayal ürünü eserlerdir.

Osmanlı Tarihinin ve özellikle hanedanın en çok tartışılan konuları arasında padişahların aile hayatı gelmektedir. Bir kısım yazarlar padişahların harem hayatını bir sefahat ve gayr-i meşru eğlence hayatı gibi takdim etmeye çalışmaktadırlar. Ancak bunların dayandıkları mehazlar genelde Avrupalı gözlemcilerin, gezginlerin, düşünürlerin hayal ürünü eserleridir. Haremdeki aile hayatına dair tasvirler Osmanlılar hakkındaki kitapların satışına çok açık bir biçimde yardımcı oluyordu. Bu sebeple bu tip anlatım ve tasvirler eserlerde abartılı bir biçimde yer bulabiliyordu. Nitekim günümüzde de bir padişahın hanımını konu edinen ve cinsel fanteziler üzerine kurulu romanlar daha fazla rağbet görebilmektedir.