Israrla birileri Hürrem Sultan'dan olma Kanuni'nin oğlu II. Selim aleyhinde atıp tutmaya devam ediyor. Niyetleri üzüm yemek değil, bağcı dövmek. "Kıbrıs fatihi" yazımız sonrasında bu konuda yazmaya devam ediyoruz.

Topu topu 8 sene padişahlık yaptı. Bugünkü deyimle iktidarda 8 sene kaldı. Düşünün 8 senelik iktidarı boyunca kaç liderimiz iş bitirebildi. Örneğin süleyman demirel 1969'dan 2000 yılına kadar 31 sene bu ülkenin baş aktörlerindendi. Ne yaptı? Neleri becerdi?

1980 darbesine neden oldular. Ülke sağcı solcu diye birbirine girdi. 28 şubat yaşandı. Demirel halkın yanında duracağına tanklara selam durdu. 1974'ten bu yana kıbrıs sorununu bir türlü çözemediler.

İmparatorluk fatih, yavuz ve kanuni ile zaten en uç noktaya gelmiş. Zirveye çıkmış. Tüm sistem tıkırında. Akdeniz türk gölü olmuş. 46 yıllık padişahlığı boyunca tüm avrupayı titretmiş kanuni'nin yaptıklarını nasıl 8 senede yapmasını beklersiniz? Kaldı ki yetmemiş Kıbrıs'ı almış. Kolay değil öyle alabilmek, bugün daha biz hakkımız olanı isteyemiyorken..

Onlar avrupa kapılarında bizi birliğinize alınız diye yalvarmıyordu. Gümrük birliğine girdik diye bayram etmiyorlardı. Onlar anlaşmalarına uymadıkları an orduları ile giriyorlardı..

Eleştiri ve yorum yapmadan önce bugüne bakınız. En beğenmediğiniz padişah size koskoca KIBRIS'ı hediye etmiş. Bugünküler acaba o kıbrıs'ı ne kadar koruyabiliyorlar bunları düşünmek lazım.

PKK ile mücadeleden kaç milyon dolarlar gittiği tartışılıyor. PKK ile mücadele olmasa, oraya harcanan para ile kaç okul kaç hastane yapılır, bunlar konuşuluyor!.. Şu anki mevcut Türkiyenin 25 katı bir Türkiye'yi yönetecek olsalar neler olurdu dersiniz?

Avrupa birliği bile ileri ekonomilerine rağmen 10 senede neredeyse parçalanma durumuna geldi. Son yunanistan krizini düşünün.. Bir zamanlar oralar bizimdi. Onlardada hiç mi ekonomik kriz yoktu?

Bırakın büyümeyi mevcutu bile idare etmek o kadar kolay mı sizce?

Evet II. Selim fatihin, yavuzun, kanuninin gölgesinde kalmış olabilir ancak ülkesi ne amerika ne de avrupa birliği gibi krizden krize koşmuyordu.

Takdiri okuyucuya bırakıyoruz.