Turizm açısından Yunanistan'ın can damarı sayılan Rodos adasında Osmanlı İmparatorluğu'ndan kalan eserler kilit altında tutuluyor.

Her yıl yaklaşık 1.5 milyon turistin ziyaret ettiği Rodos'ta Osmanlı eserleri restorasyon ve benzeri bahanelerle yıllar önce kapatılmış. 400 yıldan fazla bir süre Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliğinde kalan adada değişik zamanlarda inşaa edilen 8 cami, medrese, hamamlar, kütüphane ve onlarca çeşme bulunuyor. Lakin, çeşmeler hariç, diğer bütün Osmanlı eserlerinin kapıları zincirlenmiş olduğu için ziyaret edilmelerine izin verilmiyor.

ADADA 3 BİN TÜRK YAŞIYOR

Toplam bin 442 metrekarelik adanın boyu 78 km'yi, eni de 38 km'yi buluyor.Toplam 100 bin kişinin yaşadığı adada Osmanlı İmparatorluğu zamanında buraya getirilen Anadolu Türkleri'nin torunlarından yaklaşık 3 bin kişi ikamet ediyor. Ekonomisi turizm, zeytin yetiştiriciliği ve koyunculuğa dayalı olan adada yaşayan Türkler, daha çok turizme yönelik esnaflık yapıyor. Adanın eski yerleşim birimi olan doğu tarafındaki Mandıraki bölgesinde yaşayan Türkler'in çalıştırdığı dükkanlar turistlerin ilgi odağı oluyor. Bu dükkanlardan Hipokratos Meydanı Sokratos Caddesi No 76'da bulunan kahvehaneyi yıllardır işleten Ali Memiş Kaptan (65) ve eşi İlter Kaptan (62), özenle hazırladıkları Türk kahvesini konuklarına gururla ikram ediyor.

OSMANLI ESERLERİ

Özellikle batı medeniyetine ait eserler çok iyi korunduğu için açık hava müzesini andıran Rodos'ta Osmanlı İmparatorluğu zamanından kalma 8 adet cami, menderese, hamamlar, kütüphane ve sayısız çeşmeler bulunuyor. Adadaki en önemli Osmanlı eserlerinin başında Muratpaşa Camii, İbrahim Paşa Camii, Receppaşa Camii, Dolaplı Camii, Süleymaniye Camii ve Hafız Ahmet Ağa Kütüphanesi geliyor. Ancak, bu eserlerin kapısında zircirli kilip bulunuyor ve ziyaret edilmelerine dahi izin verilmiyor. Ezan sesine hasret camilerin büyük bir kisminin minareleri yıkılmış, bazıları restorasyon bahanesiyle kapatılmış, bazıları da sağlam oldukları halde kapılarına kilit takılmış. Ancak, İbrahimpaşa Camii'nin, Türkler'in cenazeleri olduğunda ve Cuma günleri öğle saatinde açılmasına izin veriliyor.

TÜRK-YUNAN YAKINLAŞMASI

Adada yaşayan Türkler'in her türlü problemiyle yakından ilgilenen Türkiye'nin Rodos Başkansolosu Mete İnanç, Türkiye'nin her zaman barış ve huzurdan yana olduğunu söyledi. 17 Ağustos'ta Marmara'da, 12 Kasım'da da Düzce ve Bolu'da yaşanan depremden sonra gelişen Türk-Yunan ilişkilerinin devam etmesi gerektiğini açıklayan Başkonsolos Mete İnanç, "Yunanistan ve Türkiye arasındaki yakınlaşma, burada yaşayan Türkler'in kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlıyor" dedi. Rodos adasında bulunan Osmanlı eserlerinin bugün iyi durumda olmadıklarını da ifade eden Başkonsolos Mete İnanç, Yunanistan hükümetinden bu eserlere daha fazla özen göstermesini beklediklerini kaydetti.

RODOS ADASI'NDA DÜNDEN BUGÜNE

44 köy ve 9 belediyeden oluşan Rodos adası, Minuanlılar, Mayanizliler, Dorlar, Romalılar, Bizanslılar, İranlılar, Museviler ve milleti belli olmayan Saindjonh Şovalyeleri'nin egemenliğinde kaldı. Ancak,Saindjonh Şovalyeleri'nin Akdeniz ve Ege'de gemileri soyarak korsanlık yapmaları üzerine harekete geçen Kanuni Sultan Süleyman, Osmanlı Donanması'nı Rodos Adası'na gönderdi. Çetin muharebeler sonunda galip gelen Osmanlı Donanması, 29 Aralık 1522'de adayı tamamen fethetti. 1912 yılına kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun elinde kalan Rados Adası, 1912-1943 yılları arasında İtalyanlar'ın, 1943-1947 yılları arasında İngilizler'in, 1947 yılında da Yunanistan'ın eline geçti.