Fethi Paşa Vakfiyesi Rodos'ta yaşıyor

Günümüz Türkiye'sinde devam etmeyen Osmanlı vakıf sistemini aynen uygulayan Fethi Paşa Vakfı, Rodos'ta imparatorluk eserlerini ayakta tutmak için çabalıyor. 1840 yılında kurulan vakıf tarihi saat kulesi, eşsiz kütüphanesi ve 17 adet dükkanıyla tıkır tıkır işliyor.

Rodos'u Osmanlı mührüyle süsleyen Hafız Ahmet Ağa'nın oğlu Fethi Paşa şimdi hayatta değil ama geride bıraktığı vakfiyenin şartları hâlâ yerine geliyor. Rodos'taki saat kulesi hâlâ zamana misafirlik ederken, Müslüman kütüphanesi 850 sene öncesinin bilim dünyasına keşfe çıkarıyor. 1840'ta kurulan Fethi Paşa Vakfı'ndan geriye kalan bu iki önemli eser torun Cengiz Argeşo'nun hamiliğinde ayakta kalmaya devam ediyor. 16 yıldır vakfın mütevelli vekilliğini yürüten Argeşo, iki ayda bir Rodos'a gidiyor, Müslüman halkla ve ileri gelenlerle toplantılar yapıyor. Ekonomist Cengiz Bey şu sıralarda tüm mesaisini vakfa harcıyor. Hükümetin talimatıyla ziyaretlerini sıklaştıran Argeşo, "Bir nevi Dışişleri Bakanlığı görevlisiyim." diyor.

Cengiz Argeşo, Fethi Paşa'nın torununun torunu. Baba Semih Argeşo ise, İstanbul Devlet Konservatuarı'nın kurucularından ve 40 yıl başkemancılık yapmış bir orkestra şefi. Aslında Semih Bey'in annesi Paşa'nın torunu. Sülalenin en yaşlı üyesine vakfa başkanlık etme yetkisi verilse de işlere koşturacak biri vekil tayin ediliyor. 2002'ye kadar vekil Rodos'taki Yunan veya Müslümanlardan seçilirmiş. Fakat bir önceki vekil, vakfı büyük bir vergi borcu altına sokunca Türkiye'deki akrabalar duruma el koyar. Cengiz Bey, işe koyulur koyuulmaz restorasyon çalışmalarına başlar. Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye İktisadi Kalkınma Ajansı (TİKA) desteğiyle başlayan proje tamamlanır.

Bunun yanı sıra sandıklarda duran yüzyıllar öncesine ait el yazmaları raflara taşınır. Konya Eski Yazma Eserler Kütüphanesi'nden gelen bir ekip, bu nadide eserleri dijital ortama aktarır ve araştırmacıların hizmetine sunar.

Selçuklulardan kalan eserlere, 1401 yılında altın varaklı el yazmalarına, İran'dan Arap ve Batı dünyasından getirilmiş matematik, tıp, astronomi, hukuk ve sanat kitaplarına koruyuculuk eden kütüphanede, 1250 de el yazması bulunuyor. Bunun yanında dönemin en büyük ilim adamlarına ait 147 çeşit Kur'an-Kerim tefsiri Hafız Ahmet Ağa kütüphanesinin hazinelerinden.

Restorasyonun ardından ziyaretçi akınına uğrayan kütüphaneyi, yılda 2 milyon turistin uğradığı Rodos'ta 800 bin kişi ziyaret ediyor. Argeşo, yapının özellikle yabancı araştırmacılar için merak konusu olduğunu belirtiyor. UNESCO'nun kültür mirası kabul ettiği kütüphane, hem vakfın hem de Rodos'taki Müslümanların merkezi. Tüm dini bayramlar, önemli günler burada bir araya gelerek kutlanıyor.


Hafız Ahmet Ağa Kütüphanesi

4500 Türk kökenli Yunan vatandaşın yaşadığı Rodos, 12 ada içerisinde 450 senelik misafirliğin sonunda Osmanlı izlerini en çok taşıyanı. Vakfın Rodos'taki bir diğer mülkiyeti Saat Kulesi.

Londra'da görev yaparken Big Bang'i çok beğenen Fethi Paşa, minyatürünü anayurduna yaptırır. Fakat bir önceki vekillerin maddi kaygıları sonucu kule isticar edilir. Cengiz Argeşo'nun girişimleriyle kira süresi bitince 2012'de vakfa geri dönecek saat kulesi Osmanlı müzesi olmayı bekliyor. Argeşo, bu konuda çok hevesli. Devlet erbabından kimseleri de heyecanlandıran proje gerçekleşirse Türkiye Cumhuriyeti, dış ülkelerdeki ilk müzesine sahip olacak.


Hafız Ahmet Ağa Kütüphanesi Rodoslu Müslümanların merkezi

Yunanistan Hükümeti'nin kendisini her konuda desteklediğine değinen Fethi Cengiz Argeşo vakıftan elde edilen cüzi gelirlerin çok bir şeyi karşılamadığını söylüyor. 17 tane dükkan vakfı beslese de Yunan hükümetinin 1992 yılından bu yana aldığı yüzde 41.6'lik vergi boyun büküyor. Bu durumdan oldukça veryansın eden Argeşo, bu yaptırımları Heybeli Ada'daki Ruhban Okulu'nun kapatılması ve politik çekişmelerden ileri geldiğini belirtiyor.


Osmanlı Saat Kulesi

Fethi Paşa Vakfı'nın Türkiye'de eseri bulunmuyor. Zamanında Haliç vapurlarına sahip vakıfın, Karacaahmet'teki Fethi Paşa Camii'nin altındaki iki mermer imalathanesi dışından mülkü de yok.

Cengiz Argeşo, dedesi Fethi Paşa'nın vakfiyesinden kısımlar aktarıyor: "Müslüman, Hıristiyan ayırmaksızın fakirlere yardım edilecek, Kurban Bayramı'nda kurbanlar kesilip muhtaçlara dağıtılacak, Muharrem ayında aşure dağıtılacak, Kur'an okutulacak, her Ramazan Kadir Gecesi'nde Peygamberimiz (S.A.V)'in Sakal-ı Şerif'i ziyarete açılacak..."

Maddelerin hepsi yerine getirilmeye çalışılsa da aş dağıtan imarethanenin kapatılmasıyla faaliyetler sekteye uğramış. Rodoslu Müslümanların dindarlığına, din mefhumunun birleştirici bir unsur olduğuna dikkat çekiyor Argeşo. Rodos'taki Müslüman nüfusla iç içe olan Cengiz Bey, halkın oldukça iyi şartlarda yaşadığını ifade ediyor.

Son 15 yılda Yunanlılarla yapılan evliliklerin sonucunda nüfusları artan Müslümanlar şimdi daha da entegreler. Şu an en büyük talepleri ise Rodos'ta bir Türk okulunun açılması. Çünkü dillerini unutmak istemiyorlar. Bakanlığın bu konuda girişimleri hali hazırda mevcut.

Fethi Paşa Vakfı'nın hizmetlerinden biri de Türkiye'den Rodos'a gidip araştırma yapmak isteyen talebelere, hocalara finans desteği sağlamak. Konuya merakı olanlara duyurulur.
Kanuni dönemi olayları